KAVRAMA YOLUYLA/SEZİŞ/İÇGÖRÜSEL ÖĞRENME

yorumsuz
23.866


Gestalt kuramının öncülerinden Köhler maymunlarla yaptığı deneylerde, karmaşık öğrenmelerin bazen kavrama yoluyla aniden oluştuğunu bulmuştur. Köhler tarafından geliştirilen kavrama (seziş) yoluyla belirlediği bir problemi çözmek için bir dizi denemeler yaptıktan sonra çözüm bulamaz ya da bilinen yollar problemi çözmeye yetmezse bir süre sonra çözüm birden bire (aniden) zihinde belirir.

İçgörüsel öğrenmede;

  • Probleme odaklanılır.  Problemle süzücü dikkatle değil, seçici dikkatle ilgilenilir.
  • Daha önceki deneyimler, zihinde tasarlama yapılırken kullanılır. Yani geçmişteki deneme yanılmalar çözüm için alt yapı oluşturur.
  • Çözüme geçiş aniden olur.
  • İç görü ile kazanılan deneyim uzun süre hatırlanır
  • İçgörü ile kazanılan deneyim başka durumlara kolayca uyarlanır.

Kavrama Yoluyla Öğrenmenin Temel Özellikleri;

  • Zekası yüksek bireyler seziş yoluyla daha kolay ve etkili öğrenirler.
  • Ön çözüm çalışmalardan tam çözüme geçiş birden bire olur.
  • Problem çözümünde deneyimin yeri büyüktür.
  • Problemin aşamaları, veriliş şekli ve algılama biçimi kavramaya etki eder.
  • Kavrama yoluyla problem çözmede sınama-yanılma vardır.
  •  Kavrama yoluyla öğrenilenler yeni durumlara daha kolay aktarılır.

Kavrama yoluyla öğrenme üç aşamada gerçekleşir:

1.Hazırlık evresi: Denemeler yapılarbilir sonuca ulaşılamaz/ gözlenen deneme yanılmalar yapılmayabilir de.
2.Kuluçka/bekleme evresi: Zihinsel işlemler başlar ve daha önceki denemeler arasındaki doğal ilişkiler zihinde kurulur.
3. Sonucun birdenbire(aniden) ortaya çıkması.

 

Not: İçgörü yoluyla öğrenme süreci tamamen zihindeoluşur. İçgörü oluşturma sürecinde artık deneme-yanılma olmaz. İçgörü oluşturma önceki yaşantılara bağlıdır. Fakat içgörü oluşmaya başladığında denemeler bırakılır zihin önceki denemelerin sonuçları arasındaki doğal ilişkileri yakalayarak farklı çözüm yollarını düşünür ve sonunda kavrayarak öğrenir.

Sosyal Medyada Paylaş Facebook Twitter Google+


Etiketler: , ,
Eklenme Tarihi: 21 Nisan 2011

Konu hakkında yorumunuzu yazın