İLK TÜRK DEVLETLERİNDE TOPLUM YAPISI

yorumsuz
1.584


Türkler içinde yaşadıkları tabiat şartlarına uygun olarak “ATLI GÖÇEBE” (Konargöçer) hayat tarzını benimsemişlerdir. Ancak bu konar göçerlik gelişi güzel olmamıştır. Mevsimsel döngülere göre “YAYLAK-KIŞLAK” bölgeleri arasında olmuştur. Bu tür göçebe yaşam biçimine “YARI GÖÇEBE” adı verilir. Sert tabiat şartları toplum karakterinin “sert, mücadeleci ve bağımsız yaşama özellikler kazanmasını sağlamıştır.

Türkler’in yarıgöçebe yaşntılarında en büyük yardımcısı “AT” idi. At Türklere geniş Orta Asya bozkırlarında haraketlilik kazandırmıştır.

Temel geçim kaynağı hayvancılıktır.(genel olarak küçükbaş hayvancılık)

Türkler ilkbahar aylarında yaylaların bulunduğu kuzey ve yüksek yerlere çıkıyordu. Her boyun veya oymağın yaylası ve otlağı ayrıydı. Türkler yaylaklarda “YURT ya da KEREGÜ” adı verilen çadırda otururlardı. Kışlaklarda ise kerpiçten  ya da ahşaptan yapılmış evleri vardı.

Türkler tam olarak yerleşik hayat düzenine UYGURLAR zamanında geçmişler ve şehirler kurmaya başlamışlardır. Uygur şehirlerine “BALIK” adı veriliyordu.

ORUN VE ÜLÜŞ MESELESİ

ORUN:  Türk Devletlerinde kağanın sarayında, kurultayda ve toylarda her boyun oturacağı yer i ifade ederdi.

ÜLÜŞ: Pay anlamına gelir. Hükümdar tarafından boylara verilen payları ifade eder.

 

Türk toplumsal yaşayışını düzenleyen kurallara “TÖRE” denirdi. Toplumda hakim ve geçerli olan tek değerdi.

Türklerde, devletle toplum (yönetenlerle- yönetilenler) arasında karşılıklı görev ve sorumlulukların yer aldığı”TÜZ”adı verilen  yazılı olmayan bir anlaşma mevcuttu.

Yönetilenlerin devletten en büyük beklentisi adaletti. Devlet bunu sağlarken yönetilenlerde devlete bağlı olmak, vergi vermek ve askerlik yapmakla yükümlüydü.

TOLUMSAL YAPIYI OLUŞTURAN BİRİMLER

BİRİM ADI GÜNÜMÜZ KARŞILIĞI
OGUŞ AİLE
URUG SÜLALE
BOD BOY
BUDUN MİLLET

İlk Türk toplumunda çekirdek aile yapısı esastı. Evlenen çocuklar, çadır(yurt, keregü) ve bir miktar mal alarak baba ocağından ayrılırdı. Sadece evin en küçük çocuğuna baba ocağını devam ettirme hakkı verilirdi. Türklerde evlilik, genellikle dışarıdan evlilik (ekzogami) ve tek eşlilik (monogami)şeklindeydi.

Evli erkek ve kadın gayri meşru ilişkide bulunursa cezası ölümdü.

Ailede ataerkil bir yapı olmasına rağmen aile içinde kadın ve erkeke eşitti.

Sosyal Medyada Paylaş Facebook Twitter Google+


Etiketler: , ,
Eklenme Tarihi: 7 Ocak 2013

Konu hakkında yorumunuzu yazın